21 Kasım 2012 Çarşamba

gizemli olmak

Asktan gercege, gunluk hayata donerken yasadigimiz hayal kirikligiyla basa cikabilmek kolay degildir. sevilen varligin bize yasattigi yucelme duygusundan hayal kirikligina gecis ummadigimiz kadar cabuk gerceklesir. ustelik ne kadar mutsuz oldugumuzu gormemekte midir sevgili? mumkun mudur gormemesi? eger gercekten sevseydi, bir seyler yapardi... isteseydi eger... insan dusmanina bile boyle davranmaz. yoksa yanildim mi? Sevgili bir sey mi sakliyor benden? Sakladiklari yavas yavas beni zehirlemeye baslamayacak mi? Sevgilinin benden sakladiklarini, gizlediklerini dusundugum seyleri kesfetmeye, bu nedenle de onu durmadan baski altina almaya basladikca sevgili daha da gizemli hale gelecek ve biraz daha cok kapanacaktir icine. Yani benden uzaga...
Peki sonra ne olacak? Ben daha cok baglanacak, sevgili daha cok uzaklasacak! 

aşık insanlar

Asiklarin elleri hep sicaktir, yerlerinde duramazlar. Az uyurlar, az yemek yer ve kilo kaybederler. Insanlar kiskanclikla onlari izler, onlar da cilginca davranma ozgurluklerini sonuna kadar kullanirlar. Sokaklarda birbirlerine sarilarak dolasir, olur olmadik yerlerde yuksek sesle konusur, gulusup dururlar. Birbirlerine yalnizca kendilerinin anlayacaklari espriler yapip, baskalarina iliskilerinin ne kadar ozel oldugunu gosterirler. Insanlarin onlara bakislarinda kiskancligin yaninda bir miktar acima ve bolcada anlayis vardir. Cunku bu askin da gunluk yasamin rutini karsisinda direnemeyecegini, kisa bir sure icinde sevismelerinin siradanlasacagini ve kucuk, banal nedenlerden oturu kavga edip duracaklarini bilirler. Asiklar bir omur boyu birbirlerini seveceklerini dusunurken, bir de bakmissiniz pazartesiden saliya kadar tartismadan duramiyorlar. Konusmalari azalir. Kavga edip dururlar; “zaten sen“ diye baslayan cumleler kurup birbirlerinin aciyan yerlerine dokunmaktan cekinmez ve zaman zaman nefret dolu bakislarla birbirlerini suzerler. Ama biz salak insanlar sureci bilsekte yine de asik oluruz. Yine yeni yeniden asik olmak zirvelere ulasmak ve dibe vurmak...

kimse

Kimsesiz olmak nedir bilirmisiniz? Etrafin insanlarla dolu, ama kimse yokmu dediginde kimse cevap vermez. Gulersin disina, aglarsin icine; guclu durursun ya hep o yuzdendir belkide derdin tasan olduguna inanmaz kimse, kimse diyorum bak dikkat edin onlarca kisiden kimse! Sevdiklerini korumak icin cabalarsin can siperane, peki beni kim koruyacak fazla birseyede ihtiyac yok; bi omuz lazim bana bide el sirtimi sivazlamak icin. Hani tarkan diyor nefesin olup icine dolayim, iste o sevgiyle bagliyim sevdiklerime, belki onlar daha fazlasiyla bilemem ama benim hissedemedigim sevginin bana faydasi yok. Tabi siz bunuda anlamazsiniz simdi sorun bendedir kesin iciniz rahat olsun. Ben mi? Ya deliyim yada farkli frekansta calisiyorum tek bildigim kalabalik icerisinde kaybolmus ve kimsesizim...
Simdi bana gelipte oyle degil demeyin iki cumleye ihtiyacim yok...

PS: bu yazi kimseye yazilmistir, ondandir adi kimse! 

o gece


Işıklı tabelalarına takıldı gözlerim,
Yakamozlar gibiydi bakışların o gece...
Kelepçelendi yüreğim benliğine,
Bu hapis hiç bitmesin istedim o gece...
Damla damla aktın kurumuş kalbime,
Bulutlar bile utandı o gece...
Yolları arşınlayarak sana gelmek,
En büyük isteğimdi o gece...
Ellerim titredi kalbim durdu seninle,
Hayatım anlamlandı o gece...
Yıldızlar sönük kaldı,
ay ışığını senden aldı,
Güneş bile kıskandı seni o gece...
Söyleyemedim seni ne kadar sevdiğimi,
Bilemedim harammışsın bana o gece...

seni sevemezler


Seni benim kadar sevmek demek,
Kalbini çöl sıcaklarında eritmek,
Yarana diken sarmak...

Seni benim gözümle görmek demek,
Her sabah başka bir çeşme olmak,
Her gördüğünü sen sanmak...

Sana benim kadar vurulmak,
Yüzünde ki tek tebessüm için ölmek,
Sana zarar verene kaplan, sevene kedi olmak...

Sorarım sana,

Seni benim kadar sevecekler,
Gönlünü önüne bu kadar serebilir mi?
Her gülüşün için dünyayı satabilir mi?

Ya onu beşi bırakta,

Seni benim kadar sevebilir mi?

anlayışsız


Gözlerime bakta anla,
Karanlık dünyamı senin güneşinle aydınlatığımı,
Gecemi seninle geçirdiğimi,
Sabahımda sana uyandığımı,
Ya ben anlatamadım,
Yada sen anlayışsızsın.

Gözlerime bakta anla...

yol ayrımı


Gözlerinde ki ışık nerde güzelim,
Kimler kırdı kalbini senin.
Şimdi çöllerde sensizim güzelim,
Yüzüne hasret naciz bedenim.

Güzelliğini geçmişin damlaları gölgese de,
Aynalar hala daha doyamıyor bakmaya.
Gülüşünde nazlı kıvılcımlar gizlense de,
Ben kaldım yol ayrımlarında...

Yıldızlar kıskanır geceleri seni,
Dağda ki çiçekler solar görünce seni.
En kurak toprakta bile yediveren gülsün,
Bu sevda dayanılmaz bir ağıt oldu bilesin.

Ben bu yol ayrımında güçsüz kaldım,
Göçmen kuşlarının kanadında kaçtım.
Sensizliğin gözyaşları beni boğar,
İçime sızı düşer duyunca adın.

Umudum oldun gönlüm sana fakir,
Gel doyur gönlümü bendeki seni çek çıkar.
Bedenimi kaplamışsın yudum yudum,
Ancak 3 gün dayanabilirim sensizliğe.